Turgay Demirel'in Açıklamaları

[Cem]

Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, 2010 yılında Türkiye'nin ev sahipliğindeki Dünya Basketbol Şampiyonası'nda, hedeflerinin sadece bu organizasyonu yapmak olmadığını, bunun yanında şampiyonayı en iyi şekilde düzenlemek olduğunu söyledi.






Turgay Demirel, yaptığı açıklamada, 2004 yılında Fransa gibi güçlü bir adayı geride bırakarak, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapma hakkını kazanmalarının bütün dünya tarafından taktir edildiğini belirterek, ''Hedefimiz bu organizasyonu sıradan bir şekilde yapmak değil tam aksine olabilecek en iyi şekilde, bir başka deyişle tüm katılımcılara 'Şimdiye kadar yapılanların en iyisiydi' dedirtecek kadar mükemmel bir şekilde düzenlemek'' dedi.

Turgay Demirel, 2010 Dünya Şampiyonası'nı alırken ''Final oynayabilir miyiz'' düşüncesiyle aldıklarını ve ''Neden final oynamayalım'' düşüncesiyle hareket ettiklerini söyledi..

Şampiyonanın hazırlıkları konusunda bilgi veren başkan Demirel, şunları söyledi:

''Tesisler sorunumuz vardı. Şampiyonayı alırken hedefimiz Türk basketbolunu büyütmekti. Amacımız sadece organizasyonu almak değil, bazı şehirlerimize kalıcı bir şeyler bırakmaktı. Antalya'da salonla ilgili her türlü pürüz aşılarak ihale edildi. Sözleşme yapıldı. Çalışmalar birkaç hafta içinde başlayacak. İşi yapacak firma ve proje mevcut. Antalya'nın sorun olmadan rayına girdiğini söyleyebiliriz. Antalya'nın tamamlanmasıyla 3 salon projede netleşmiş gözüküyor. Ankara'daki salon konusunda yer prensip olarak tahsis edildi. Tren garının hemen karşısındaki yer tahsis edildi. Önümüzdeki birkaç hafta içinde proje onaylandıktan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile birlikte bu salonun yapım aşamalarına gelmiş olacağız. Ümit ediyorum haziran ayına kadar süreç başlamış olacak. Haziran ayından itibaren başladığı takdirde, Ankara 24 ay içinde 10 bin kişilik modern bir salona kavuşacak. Bu salon sadece basketbol için değil tüm branşlara hizmet edecek.''

FİNALLERİ YAPACAĞIMIZ SALON SORUNUMUZ VAR

Turgay Demirel, hayata geçirecekleri projeler dışında, finalleri yapacakları salon sorunları olduğunu söyledi.

FIBA kurallarına göre Dünya Şampiyonası için bu salonun 15 bin kişilik bir kapasiteyi gerektirdiğini ifade eden Demirel, ''Bu kapasitede tesis yapımı için ciddi bazı çalışmalar var. Projeler hazırlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve diğer yetkililerle görüşmeler sürüyor. Bu çalışmaların da FIBA yetkililerinin bizi ziyaret edeceği mart ayı sonundaki ve nisan ayındaki toplantıya kadar netleşeceğini zannediyorum'' dedi.

NBA AVRUPA AYAĞI İÇİN İSTANBUL'UN ŞANSINI ARTIRACAK

Demirel, final maçları için yapacakları salon sayesinde muhtemel NBA Avrupa Ligi karşılaşmalarının oynanması adına İstanbul'un adaylar arasında yer almasını sağlayacağını kaydetti.

Böylece sadece Dünya Şampiyonası'nı başarılı şekilde yapmakla kalmayacaklarını vurgulayan başkan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:

''2010 yılından itibaren Avrupa'da NBA Ligi'nin bir ayağının oynanacak olduğunu açıklayan NBA Başkanı David Stern'in belirttiği gibi, bu salon, İstanbul'un belki de aday şehirlerden biri olmasını sağlayacak. Bunu gerçekleştirecek tek kriter Stern'in açıkladığı şekilde NBA tarzı arenalar olması. Tabii ki bu arenaların seyircilerin dolduracağı bir yerde olması gerekiyor. Çalışmalar bu yönde devam ediyor. İnşallah önümüzdeki bir iki ay içinde kalıcı bir şekilde bu konuda ilerleme sağladığımızı kamuoyuna duyurabileceğiz. Şu aşamada semt adı vermiyoruz. Ama böyle bir salonu kullanacak izleyicinin en kolay şekilde ve çok farklı yollardan ulaşabileceği bir konumda olması gerekiyor. Bütün kentin hizmetinde olacak. Sadece basketbolun değil, pek çok faaliyete ev sahipliği yapacak bir konumda olması düşünülüyor.''

Turgay Demirel, sorunları çözmek için bütün gayretleriyle çalıştıklarını ifade ederek, ''Bize destek verecek olan kurumların gerçekten çok kararlı bir şekilde desteğini bekliyoruz. Çünkü sadece kendi çalışmalarımızla bir neticeye varamayız. Sadece Dünya Şampiyonası'nı değil, İstanbul ve Türkiye'nin önümüzdeki dönemde bütün sportif ve kültürel faaliyetlerini düşünerek, bu kurumların vereceği destekle sorunları aşacağımızı düşünüyorum'' diye konuştu.

ELEŞTİRİLERE YANIT VERMEK VAKİT KAYBI

Başkan Demirel, kendisinin fazla eleştirilmesi konusunda ise eleştirinin doğal olduğunu, ancak bilhassa basketbol camiası dışından gelen eleştirilere bir anlam veremediğini söyledi.

Camiadan aldığı destek ve oylarla başkanlık görevini yürüttüğünü vurgulayan Turgay Demirel, ''Bu eleştirilere yanıt vermek vakit kaybından başka bir şey değil'' dedi.

''Son dönemde istenen başarılar elde edilemiyor'' demenin yanlış olacağını anlatan Demirel, şunları söyledi:

''Çok değil 1.5 yıl önce Dünya Şampiyonası'nda 6. olan bir milli takımımız var. Diğer milli takımlarımızın grafiğini de düşünmek lazım. Milli takımların başarısı bir bütün. Dünya altıncısı olan bir milli takıma başarısız demek büyük bir haksızlık. Bu başarıyı yakalayan teknik ekibe ve oyunculara saygısızlık. Bir sene sonraki Avrupa Şampiyonası'nda istediğimiz performansa bunun yansımadığı bir gerçek. Ama Avrupa basketbolu çok güçlü ülkelerin yer aldığı bir kıta. Dünyanın en iyi milli takımları bu kıtadan çıkıyor. Son Dünya Şampiyonası'ndaki 12 takımın 9'u Avrupa'dandı. Takımı takım yapan küçük değerler var. Bunlar gerçekleştirildiğinde başarı elde ediliyor. Yüzde yüz arzu ve istekle mücadele etmeyen bir oyuncunun varlığı bile takımın performansını aşağı çekebiliyor.''

FIBA'nın altyapılarda Türkiye'yi hep ilk 4 içinde kategorize ettiğini vurgulayan başkan Demirel, ''Bayanlar ve erkeklerdeki milli takımlarımız Avrupa şampiyonalarında ilk 16'da yer alıyor. Hem erkeklerde, hem bayanlarda bunu yapan ülke sayısı 3 veya 4'tür. Bu da bizim altyapıları ne kadar başarılı programlarla yürüttüğümüzü gösteriyor'' diye konuştu.

Demirel, en önemli sorunlarının 18 yaşına kadar yetişen sporcuların 18-22 veya 18-24 yaşları arasında gelişim süreçlerinde hakimiyet sağlayamamak olduğunu dile getirerek, ''Bu sürecin iyi yönetiliyor olması gerekiyor. Farklı hedefleri olan kulüplerimiz var. Onlar genç oyuncuları esas değerlendirilecek oyuncular olarak görmüyor. Yedek olarak görüyorlar. Bu yaşta oyuncu oturunca sadece antrenmanla bir yere varamıyor. Hala tam anlamda bütün kulüplerimizin doğru modeli uygulayabildiğini söyleyemeyiz. Ama bunun için çabalayan yöneticiler ve antrenörler var'' şeklinde konuştu.

Turgay Demirel, genç oyunculara yanlış akıl veren, onlara çabuk para kazandırmaya çalışan bazı insanların bu olumsuz durumda çok etkisi olduğunu söyledi.

TÜRKİYE, DÜNYADA İLK 10 BASKETBOL ÜLKESİNDEN BİRİ OLDU

Türkiye'de eleştirinin hep olumsuz şekilde olduğundan şikayet eden başkan Demirel, bu eleştirileri yapanların zaman zaman haksızlık yaptığını düşündüğünü dile getirdi.

Bir yıl çok başarılı gösterilen milli takımın, sonraki yıl başarısız olarak değerlendirildiğini kaydeden federasyon başkanı, ''Yönetici olarak bunları doğru bulmuyorum. Doğru bulmadığım için inandığımız şekilde devam etmeye çalışıyoruz. Sadece genç oyuncularla ya da tecrübeli oyuncularla bir yere varamazsınız. Sadece tecrübelilere yer verirseniz gençlerin gelişimine fırsat vermezsiniz. İyi bir karışımla bunu iyi yönetmek lazım. Türkiye şu anda dünyanın ilk 10 basketbol ülkesinden biri oldu. Biz bunu söyledik ve yaptık'' dedi.

2010 YILINDAN SONRA DAHA ÇOK MADALYA ALABİLİRİZ

Başkan Demirel, 2010 yılından sonraki dönemlerde daha çok madalya alan ülke olabileceklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

''İspanya basketbolda başarılı bir ülke. İspanya bugüne kadar bir altın madalya kazanamamıştı. En son 2006 yılında Dünya Şampiyonası'nda altın madalya aldı. Avrupa Şampiyonası'nda ise evinde yenilerek ikinci oldu. Türkiye, İspanya gibi şampiyonalara istikrarlı bir şekilde katılabilen bir ülke değildi. Ben göreve geldiğimde son 12 senede Avrupa Şampiyonası'na katılamamıştı. Tarihinde sadece 8'inciliği vardı. Nereden nereye geldiğimizi, altyapılarda neler yaptığımızı iyi analiz etmek lazım. Dünyadaki basketbol otoritelerine, federasyonlara ve milli takım antrenörlerine sorun, bizim hakkımızda duyacaklarınız 10 veya 100 kat daha olumlu ve doğru şeylerdir.''

FIBA AVRUPA BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞI

Turgay Demirel, 2010 yılında FIBA Avrupa başkanının yeniden seçileceğini, bu kadar Türk basketboluna hizmet ettikten sonra, Türkiye adına FIBA Avrupa başkanlığını üstlenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Demirel, 1988 yılında basketbolu bırakırken Basketbol Federasyonu başkanlığının hedefinde olmadığını dile getirerek, ''1992 yılında gelişen olaylar sonucunda 'Seçerlerse yaparım' diyerek başkan oldum. Hep bir sorumluluk duygusuyla yürüttüğümüz bu görev bugünlere kadar sürdü. 1992 yılında seçildikten sonra 1994 yılında FIBA'nın Avrupa Yönetim Kurulu'na girdim. Burada en genç üye oldum. Şu anda da Avrupa başkan yardımcısıyım. 50 üyeli FIBA Genel Kurulu'nda 47 oy alarak başkan yardımcısı oldum. Basketbolda yaptığımız çalışmalar ve elde ettiğimiz başarılar Avrupa'da daha çok taktir ediliyor. Yaşadığımız sıkıntıları bilseler daha çok taktir ederler. Artık Avrupa basketbolunda daha çok sorumluluk almamız gerektiğini onlar söylüyor'' şeklinde konuştu.

Avrupa basketbolunun 2002 yılından bu yana geri gittiğini ifade eden Demirel, ''Büyük bir kaos var. FIBA Avrupa bütün kurumlarla kavgalı. Dolayısıyla ciddi bir sıkıntı var. 2010 yılında FIBA Avrupa başkanı yeniden seçilecek. Türkiye adına bu görevi kabul etmemem ya da istemem yanlış olacak noktasına geldik. 2002 yılında adaylığımı koyarken beni seçmemekten pişman olan çok ülke var. Bu süreçte sorun olacağına inanmıyorum'' dedi.

BEKO BASKETBOL LİGİ

Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, bu sezon Beko Basketbol Ligi'nin, Avrupa'da hiçbir ligde olmayan üst düzey bir çekişmeyle geçtiğini, basketbol heyecanı açısından bu durumun kendilerini sevindirdiğini söyledi.

Ligin daha da ileri gitmesi için çalışmaların olduğunu kaydeden Demirel, şunları söyledi:

''İnşallah önümüzdeki yıllarda hep bunun gibi çekişmeli, rekabetçi bir lig izleriz. İyi takım oluşturmak, lige heyecan katmak için mutlaka çok para gerekmiyor. Her takımın şampiyonluğu hedeflemesi de mümkün değil. Bütün takımlar 'Bu sene şampiyon olacağız' diye yola çıkmıyor. Planlamanın bir senelik değil, uzun süreli olması lazım. Uzun vadede daha da güçlenen takım yaratmak gerekiyor. Kulüplerin misyonu bu olmalı. Sayıları az da olsa, ligimizdeki bazı takımların bunu düşünmeye ve uygulamaya başlamaları memnuniyet verici.''